25 Kasım 2012 Pazar

Köfteci Ali Baba Arnavutköy

Bir pazar günü ancak bu kadar doğal geçebilirdi :) Arabayı üç kişi kullanmamızın dışında herşey süperdi :) Seviyorum sizi canlarım...
Ali baba'yı ilk keşfim Saruşumun sayesinde oldu. Kendisi eski Arnavutköy'lü olunca sokak sokak tüm gizli lezzetleri biliyor. Çok sempatik ve yaşanılası yerler. Ali Baba'nın tartışılmaz lezzetteki köfteleri ile çıldırmamak elde değil zaten kişi başı 2'şer porsiyon yiyerek bir ilke imza attığımızı düşünüyorum :) Yemek yerken ki masamıza çöreklenen sessizlik köftelerin lezzetini tescilledi öyle ki yarım saat içinde 40'a yakın köfte tükendi :)
Bu kadar tıka basa yemeğe toplamda 70 TL verip çıkmak ayrı bir keyif oldu :) üstüne birde doğaçlama Taksim harika bir son oldu :)
Yolu düşen herkesin uğraması gerek...



     







19 Kasım 2012 Pazartesi

Piliç Sarma


Tavuk göğsü yemekleri genelde tatsız, tuzsuz ve kuru olur. Fakat bu tarifle inanılmaz lezzetli ve sulu bir tavuk yiyebilirsiniz. Ayrıca çokta sağlıklı ve pratik. Afiyet olsun..

Malzemeler

- 1 tavuk göğsü
- 4/5 yaprak ıspanak
- 3/4 dilim dil peyniri
- karabiber
- tuz
- Soya sosu

Tavuk göğsünü çok incecik açıyoruz ve bıçağın arkası ile hafifçe dövüyoruz. İçine ıspanak, dil peyniri, karabiber ve tuzumuzu ekleyip yaprak dolması sarar gibi sarıyoruz. Sicim ipi ile bağlıyoruz yoksa eğer kürdanla iki ucunu malzemesi dökülmesin diye kapatıyoruz. 180 derecelik fırında 10- 15 dakika pişiriyoruz. Fırından çıkardıktan sonra bir tavaya soya sosunu ekleyip ete renk veriyoruz. Yanında fırınlanmış patates ile birlikte, dilimliyerek servis ediyoruz.

** Tavuğun içine istediğiniz her türlü malzemeyi koyabilirsiniz. Taze baharatlar, jambon, çeşitli peynirler vs.... yaratılığınıza kalmış :)


17 Kasım 2012 Cumartesi

The Hunger


Caddebostan'da 3 ay önce sokak arasında açılan çok şirin bir cafe/restaurant olan " The Hunger " i dün deneme şansımız oldu. Ambiyans çok sıcak, yeni açılan bir mekan olduğu için çalışanların heyecanı ve hevesi inanılmaz sempatik gözüküyor. Bir şarap sever olarak salı günleri 1 kadeh/şişe alana 2. bedava kampanyaları var. Bunu değerlendirmek üzere sözleştik bile arkadaşlarla :) Yemeklerini deneme şansımız olmadı fakat başka masalara gelen tabaklardan gözlerimizi alamadık. Ayrıca  haftasonları dj performansları var. Bağdat caddesinin sigara kokulu ve gürültülü cafelerinden sıkıldıysanız burası hem güzel müzik dinleyebileceğiniz, hemde sohbet edebileceğiniz çok şirin bir yer. Tüm bu güzelliklere eşlik eden 2 şişe şarap ve peynir tabağı ( ki süper bir sunum bayıldım ) için 160 TL ödeme yaptık. En kısa zamanda denemeniz tavsiye edilir....





16 Kasım 2012 Cuma

Kremalı Patlıcan Ezmesi

Rakı sofrasının vazgeçilmezlerinden ....

Malzemeler

- 3 Bostan Patlıcanı
- Yarım paket krema
- 4 diş sarımsak
- 3 çorba kaşığı Zeytinyağı
- 3 çorba kaşığı yoğurt


Patlıcanları ocakta közlüyoruz. İçlerini çıkardıktan sonra soğumaya bırakıyoruz. Sarımsakları rendeliyoruz ve diğer tüm malzemeler ile ince kıyım doğradığımız patlıcanları karıştırıyoruz. Soğuk olarak olarak servis yapıyoruz. Afiyet olsun...


15 Kasım 2012 Perşembe

Diyet Ayva Tatlısı

Bayanların % 90'ı ya rejimdedir ya günün belli bir kısmı rejimdedir ya girecektir yada çıkacaktır yani bitmez bu süreç :) Bende % 90'lik kısımda olduğumdan alternatif gıdalar üretmek durumunda kalıyorum bazı kriz dönemlerinde. :) İşte bu krizlerin sonucunda çıkan bir tatlıdır kendisi. Tadı rejimdeki biri için inanılmaz lezzetli ama orjinali gibi değil hani şöyle şerbeti,tadı, kaymağı yerinde olanlar gibi değil :) Çok kötüyümm :)


Malzemeler

- 2 Ayva
- 12 adet tatlandırıcı
- Su
- 1 çubuk tarçın
- Lor peyniri
- Çok az süt
- 1 tutam kırmızı gıda boyası


Ayvalarımızın kabuklarını soyup ikiye ayırıyoruz ve çekirdeklerini bir kenara koyuyoruz. Tatlandırıcı ve gıda boyasını çok az sıcak suda eritiyoruz. Tenceremizin içine ayvaları ( oyuk kısımları dibine gelecek ) ekliyoruz, yarısına gelen kadar su koyuyoruz, şekerli-boyalı karışımını, ayvaların çekirdeklerini ve en son çubuk tarçınımızı ekleyip kaynamaya bırakıyoruz. Ayvalar yumuşayınca tabağa alıyoruz soğumaya bırakıyoruz. Kaymak niyetine :) lor peynirini çok az sütle çırpıyoruz. Ayvaların üzerine ekleyerek servis ediyoruz :) Afiyet olsun....


        Bana gülen gözlerle bakan tatlım bende seni seviyorum :)

13 Kasım 2012 Salı

Sosisli Sigara Böreği

Sigara böreğini en küçüğünden en büyüğüne herkes seviyordur eminim ki. Benim en sevdiğim kısmı ise kızarmış uçları :) İlk uçlar çıtır çıtır yenir sonra daha az keyifli olan iç kısmı :) Kaç kişi " bendeee " dedi acaba :) Evde kalan malzemelerle çok çeşitli sigara böreği yapabilirsiniz. Benimkiler sosisli, bol acılı, salçalı :)
Afiyet olsun...


Malzemeler

- 3 yufka
- 20 adet sosis
- 1 orta boy soğan
- 4/5 adet yeşil biber
- 1 diş sarımsak
- 1 çorba kaşığı domates salçası
- 1 çorba kaşığı biber salçası
- 2 çorba kaşığı chilli sos
- 2 su bardağı rendelenmiş kaşar
- Tuz
- Karabiber
- 2 Çorba kaşığı Tereyağ


Yufkaları 8'e bölüyoruz. Sosileri, soğanı, biberi ve sarımsağı minik minik doğruyoruz. Tencereye tereyağımızı ekleyip erittikten sonra soğanı, sarımsağı, biberi ve sosisi sırası ile kavurarak ekliyoruz. Domates/biber salçasını ve chilli sosu az su ile sıvı kıvamına getirip tenceremize ekliyoruz. Baharatları ekleyip sos biraz çekene kadar pişiriyoruz. İç malzememiz soğuduktan sonra rendelenmiş kaşarları ekliyoruz. Göz kararı sosisli iç malzememizden yufkanın içine ekleyip sarıyoruz. Kızgın yağda çıtır çıtır olana kadar kızartıyoruz :) 



12 Kasım 2012 Pazartesi

Gecikmiş Gezi Yazısı 2 " Canlı Balık Restaurant Amasra "

Uzun zamandır Batı Karadeniz turu yapmak istiyordum ve bir araya gelmesi hayal olan bir grupla J bu sene oraları görme fırsatım oldu. Ne kadar inanılmaz olduğundan bahsetmeyeceğim. Bu tarz yerleri gördükçe İstanbul’da yaşamaktan nefret ediyorum. Sanırım bu cümle yeterli oldu nasıl bi yer olduğunu anlatmam için J Hayatımda yediğim en güzel hiç abartmıyorum ciddi anlamda en güzel balığının yapıldığı yeri sizlerle paylaşmadan edemedim. Kime Amasra'ya gidiyoruz desek ilk " Salata ye mutlaka " diyorlar ikinci olarak
" Bunu Mustafa Amcanın yeri Canlı Balık Restaurantında yemelisin " diyorlar. Bizde bu kadar kişi aynı şeyi diyorsa vardır bir hikmet dedik ve rezervasyon yaptırmak istedik tabi bayram olduğu için rezervasyon almıyorlar erken gelen kapar mantığı J Erken gitmemize rağmen hiç yer yoktu yaklaşık yarım saat bekledikten sonra şansımıza en güzel masaya bizi aldılar. Bazen böyle ballı oluyoruz. Size çok samimi söyleyebilirim ki burda yediğim herşeye bayıldım özellikle bu yaşıma kadar yediğim balıklar balık değilmiş. O kadar taze ve lezzetliydi ki artık yediğim hiçbir balığı beğenemiyorum L
Biz barbun tava ve ızgara hamsi ısmarladık. Hamsiyi değişik bir sosla pişirmişlerdi. Domates soslu gibi ama balığa çok değişik ve çok lezzetli bir tat katmıştı. Porsiyonlarında da çok bonkörler hiç ekmeksiz sadece balıkla doyduk. Amasra’nın o meşhur salatasıda ününü hakediyor. Salata neli derseniz herşeyli :) malzemeleri ayıramıyorsunuz bile J Üzerine yediğimiz ballı yoğurtta çok tavsiye edildi hakikaten çok başarılıydı. Masada yok yoktu gece boyunca mezeler, arasıcaklar, bolca balık ve alkol vardı tabiki ( yaklaşık 3’er kadeh )
Bu kadar lezzetli yemekler ve restaurantın denize sıfır bir konumda olması heralde hesaba yansır diye beklerken şaka gibi bir rakam ( kişi başı 40 TL ) ödeyip çıktık. Canlı Balığa sadece yemek yemek için bile gidilebilir. Bu lezzeti umarım hiç bir zaman bozmalar.






11 Kasım 2012 Pazar

Etli Nohutlu Bulgur Pilavı

Bulgurun faydaları say say bitmez. Etli, sebzeli ve nohutlu yapınca tek yemek ile tüm gereksinim duyduğunuz vitamin ve proteini almanız mümkün. Yanınada bol soğanlı bir salata ve soğuk bir ayran yaparsanız enfes bir akşam yemeği olacağı kesin :)


Malzemeler

- 2,5 su bardağı bulgur
- 3 adet soğan
- 4 adet domates
- 7 adet yeşil biber
- 2 adet kırmızı dolmalık biber
- 2 çorba kaşığı domates salçası
- Yarım kilo dana kuşbaşı
- 2 tatlı kaşığı kırmızı pul biber
- 2 tatlı kaşığı karabiber
- Yeterince tuz
- 4,5 su bardağı sıcak su
- 2 et bulyon
- 1 su bardağı sıvıyağ
- 2 diş sarımsak
- 3 su bardağı haşlanmış nohut


Soğanı, biberleri, domatesi ve sarımsağı küçük küçük doğrayın. Tencereye yağı ekliyoruz ısındıktan sonra soğanı, sarımsağı, eti, biberleri ve domatesi sırası ile kavurarak ekliyoruz. Bulguru ekleyip kavurma işlemine devam ediyoruz. Nohutları ve hafif sulandırdığımız salçayı ekleyip karıştırıyoruz. Baharatlarını, tavuk bulyonu ve suyunu ekleyip kapağını kapatıyoruz. Suyunu çektikten sonra sıcak olarak servis ediyoruz. Afiyet olsun...

10 Kasım 2012 Cumartesi

Sebze Çorbası

Kış ayı yaklaşıyor gelsin vitamin deposu sıcacık çorbalar :) Gerçi ben 30 derece sıcakta da çorba içerim bir tencere o ayrı :) Çok seviyorum elimde değil :)


Malzemeler

- 1 adet kereviz
- 1 adet soğan
- 1 adet havuç
- 1 adet patates
- 1 adet pırasa
- Yeterince su
- 1 adet et bulyon
- Yeterince tuz
- Karabiber
- Çok az kimyon
- Yarım su bardağı sıvıyağ

Tüm sebzelerimizi küp küp doğruyoruz. Tencereye yağımızı ekliyoruz ısındıktan sonra soğan, kereviz, havuç, patates ve pırasayı sırası ile kavurarak ekliyoruz. Suyunu ve bulyonu ekleyip kaynayana kadar karıştırıyoruz. Tüm malzemeler yumuşadıktan sonra baharatlarını ekleyip blendırdan geçiriyoruz. Afiyet olsun...




Gecikmiş Gezi Yazısı 1 " Ildır Balık Restaurant Alaçatı "

İzmir en büyük aşkım. Bu kadar cilveli davetkar olmak zorunda mısın? Çünkü seni gördükçe ve keşfettikçe İstanbul’dan koşarak kaçmak ve bir daha senden ayrılmak istemiyorum. Ya da seni bu kadar vazgeçilmez kılan yılda sadece bir iki hafta gelmem mi? Bilmiyorum ama İzmir’e ya da çevresinde herhangi bir yere geldiğimde beni burada bırakın diye huysuzlanmak ağlamak tepinmek çığlık atmak her şeyi boş vermek geçiyor. O yüzden kendimi gönülden İzmirli ilan ediyorum çünkü ben burada gerçekten nefes aldığımı ve yaşadığımı hissediyorum. Allah’tan ailemin büyük çoğunluğu İzmir’de yaşıyor kafama esince gidebiliyorum inşallah bende bir gün buralara yerleşeceğim ve İstanbul’a kocaman bir nanik  yapacağım. J
İzmir’e gelişim bu sefer her zamankinden farklıydı  çok çok daha keyifli bir tatil oldu. Şu malum fırsatlardan alıp kankalarımla kısa bir Alaçatı keyfi yaptık. Çok salaş rahat bir bahar tatili oldu. İnternette araştırıken bulduğum bir restauranta rezervasyon yaptırmıştım tabi tavsiye üzerine gitmediğimiz için ben biraz tedirgindim. Çünkü keyif yapmak için gidip lezzetsiz yemekler yemek hakikaten insanın sinirini bozuyor en azından benim bozuyor. Ama yüzümü kara çıkarmadı yediğimiz tüm mezeler, kalamar, karides ızgaralar, balık her şey ama her şey çok lezzetliydi. Dost sohbetinden midir yoksa manzaranın muhteşemliğinden midir bilmiyorum yaklaşık 5 saat oturduk. Muhabbetin yanına en iyi ne gider rakı tabi ki 1 büyük birde küçük rakı bitirmişiz. J Hesap vaktine gelince Çeşme'de böyle bir sofra baya sarsacak cebimizi diye düşünürken onda da beni utandırdı kişi başı 70 TL ödedik şaşkınlıklar içinde. Çeşme’ye geldiğimde mutlaka gideceğim bir yer şiddetle tavsiye edilir.






Tavuklu Sini Mantısı

Sini mantısı normalde kıymalı nohutlu yapılıyormuş. Fakat ben anneannemin bir tarifine uyarlayarak bu şekilde yaptım. Bence hafif ve lezzetli oldu. Afiyet olsun :)

Malzemeler

- 1 paket sini mantı
- 9 tavuk butu
- 1 paket ceviz içi
- Su
- Tuz
- Karabiber
- Tereyağ
- Salça
- Kırmızı pul biber


Tavukları tencereye koyup üzerini geçecek kadar su, tuz ve karabiber ekleyip kaynatın. Tavuklar piştikten sonra etlerini didikleyin. Sini mantılarını tepsiye dizin. Didiklediğimiz tavukları mantının üzerine ekleyin. Tavuğun suyunu eşit miktarda mantının üzerine dökün. 200 derecelik fırında 15 dakika kadar pişirin. Fırından çıkardıktan sonra cevizleri havanda dövüp tavukların üzerine ekleyin. En son tavada tereyağ, salça ve pul biber ile sos hazırlayıp mantının üzerine döküp sıcak olarak servis edin.


7 Kasım 2012 Çarşamba

Anneanne Böreği

Benim anneanne kokulu böreğim :) Ne zaman anneannemi ziyarete gitsem hiç üşenmeden kuzucuklarım geliyor diye bize bu börekten yapar. Yanınada soğuk bir ayran :) Bizde çatal bıçakla uğraşmadan direkt ellerimizle dalar parmaklarımızı yalayarak yeriz. Zaten saniyesinde de biter :) Bu bayram benim için özel olan bu böreği denemek istedim anneanne lezzetini yakalamak tabi ki mümkün değil :) Değişik bir tarif denemek isteyenler bu lezzeti çok seveceksiniz ...

Malzemeler

- 3 yufka
- 3 adet soğan
- 12 adet yeşil biber ( acı olursa daha lezzetli olur )
- 4 adet domates
- Yarım su bardağı zeytinyağı
- Tuz
- Karabiber

Yufkaları Islatmak için ;
- yarım bardak su
- yarım su bardağı sıvıyağ

Soğanlarımızı, biberlerimizi ve domatesleri küp küp doğruyoruz. Tavaya zeytinyağını ekleyip soğanları kavuruyoruz. Renkleri değişince biberleri ekliyoruz. Biraz daha kavurduktan sonra domateslerimizi ekliyoruz.  Domatesler iyice yumuşayıp suyunu çektikten sonra tuz ve karabiberini ekleyip ocaktan alıyoruz.
Tepsimizin altını yağlıyoruz. En alta 1,5 yufka seriyoruz ve yufkaları ıslatmak için hazırladığımız sıvı karışımın yarısını döküyoruz. İç malzemelerimizin hepsini ekliyoruz ve kalan yufka ile üstünü kapatırıyoruz. Kalan yağ- su karışımını üstüne döküp 200 derecede üzeri kızarana kadar pişiriyoruz. Yanına soğuk ayran yapmayı unutmayın :) Afiyet olsun ....


6 Kasım 2012 Salı

Ali Baba Çöp Şiş

Bayramda Bodrum taraflarındaydık. Malum yol üzerinde Söke'den geçerken buralarda ki o meşhur çöp şişlerden yemeden olmuyor. Koku sizi çekiyor :) Söke'de gözüm kapalı olarak tavsiye edebiliceğim tek yer   "Ali Baba". Eti, sunumu ve fiyatları ile gerçekten çok başarılılar. 4 porsiyon çöp şiş, koca bir ayran ve bol salata için toplam 60 TL ödeme yaptık. Yemeğin sonunda, çay ve kahvenin yanına getirdikleri çekirdek ikramları ile farklılıklarını ortaya koyuyorlar :) Bize biraz ilginç geldi fakat hemen ortama uyup diğer masalar gibi çıtlemeye başladık :)


5 Kasım 2012 Pazartesi

Yoğurtlu Havuç

Rakı sofrasına en yakışan meze :) Koca bir tabağı tek başıma yiyebilirim o kadar güzel yapıyorum yani :) Şaka bir yana 15 dakikada yapabileceğiniz çok pratik ve pratikliği ile hiç bağdaşmayacak şekilde lezzetli :)

Malzemeler

- 5 adet Havuç
- 1/ 1,5 su bardağı yoğurt
- yarım su bardağı mayonez
- 5 diş sarımsak
- yarım su bardağı zeytinyağı
- tuz


Havuçları temizleyip rendeliyoruz. Tencereye zeytinyağını ekleyip rendelediğimiz sarımsakları ekleyip biraz kavuruyoruz. Ardından rendelediğimiz havuçları ekliyoruz ve yumuşayana kadar kavuruyoruz. Ocaktan almadan önce tuzunu ekliyoruz. Havuçlar soğuduktan sonra yoğurt ve mayonez ile karıştırıp soğuk olarak servis ediyoruz. Afiyet olsun :)



Tereyağında Kalamar

Ömür boyu sadece deniz ürünleri ile yaşayabilirim o kadar çok seviyorum. O yüzden her türlü balığı ve deniz ürününü tüketebilirim. Yazın babam sağolsun, tüm kış tüketmemize yetecek kadar çok kalamar tuttu. Bizde değişik tarifler deniyoruz. Kalamarların genelde çok sert olmasından şikayet edilir fakat bu tarifi uyguladığınız zaman kalamarlar lokum gibi oluyor. Tabi birde temizleme aşamasında üzerinde görünmeyen o incecik zarını temizlemeniz kalamarınızın yumuşak olmasında önemli rol oynuyor.



Malzemeler

- 6 adet orta boy kalamar
- 1 bardak süt
- 1 bardak su
- Pulbiber
- 1 su bardağı kadar tereyağ
- 7 diş sarımsak
- yeterince tuz

Kalamarları güzelce temizleyip halka halka doğruyoruz. Güveçte yada tencerede süt, su, tuz ve kalamarları ekleyip yumuşayıncaya kadar pişiriyoruz. Suyu azaldığında süt ekleyiniz. Kalamarlar yumuşayınca tenceredeki suyu iyice çektirip tereyağı, rendelediğimiz sarımsakları ve pulbiberi ekleyip soteliyoruz. Güveç kabında servis ediyoruz.




4 Kasım 2012 Pazar

Zeytinyağlı Yaprak Sarması

Genelde bulduğumda çatlayana kadar yediğim, inanılmaz sevdiğim ama hiç yapmadığım bir yemekti. Zeytinyağlı yaprak sarmasının ekşi, içinin hafif kuru ve ince olanını severim. Her yaptığında dolmalarını severek yediğim Sühelya teyzemin tarifidir. Kendisine tekrar teşekkür ederim bu sırrı benimle paylaştığı için :) Eğer sizde benim gibi seviyorsanız dolmayı, bu tarif tam size göre. Açıkcası biraz zahmetli bir yemekmiş bu zamana kadar niye yapmadığımı anlamış bulunuyorum :)

Malzemeler

- 200 gr yaprak
- 1,5 bardak pirinç
- 2 tatlı kaşığı dolusu çam fıstığı
- 3 tane soğan
- 2 tatlı kaşığı kuş üzümü
- 1,5 tatlı kaşığı tuz
- 1 tatlı kaşığı şeker
-  2 bardak su
- 1,5 tatlı kaşığı dolusu tarçın
- Yarım su bardağı zeytinyağı
- 2 tatlı kaşığı nane
- 2 adet limon

Zeytinyağında çam fıstıklarını pembeleşinceye kadar kavurun. Sonra küçük küçük doğranmış soğanları katıp biraz kavurun, pirinçleri ilave edin, kuş üzümlerini bir cezve suda bir taşım kaynatıp suyunu süzün ve tencereye ilave edin, tuz, şeker, tarçın, naneyi ilave edip 15 dakika kadar kavurun. Sonra bir bardak sıcak su ilave edip kısık ateşte 15 dakika kadar pişirin. Pirinçler az pişmiş olacak. Yaprakları kaynar suyun içinde bir taşım kaynatıp süzün ve soğuk sudan geçirin. Orta boy yaprağın içine bir tatlı kaşığı dolusu dolma içi koyup ince ve sıkı olarak sarın. Sarılmış dolmaları tencereye düzgün şekilde dizin (tencerenin altına yapışmaması için boş yaprakları serin ) üzerine 2 çorba kaşığı zeytinyağ gezdirin, bir limonun suyunu tencereye ekleyin ayrıca diğer limonu kabuklarıyla dilimleyip dolmaların üzerine dizin ve üzerine tencerenin içine sığabilecek bir kapak veya tabak yerleştirin, bir su bardağı su ilave edip kısık ateşte yaklaşık 30 dakika yapraklar pişinceye kadar pişirin. Afiyet olsun....