29 Nisan 2012 Pazar

Meyveli Krep

Günaydın günaydın günaydınnnn. Güneşli kıpır kıpır bir pazar. Zararlı ne varsa yemek istiyorum :) O yüzden krep ile başlamak istedim günüme :) evde nutella olmadığı için mecbur bal ile servis etmek durumunda kaldım güzel oldu fakat keşke nutella olsaydı herşey ne kadar da şahane olurdu :(

Malzemeler

- 1 yumurta
- 1 su bardağı süt
- 1 paket vanilya
- aldığı kadar un ( bu lafa sinir olurum :) yani kıvam kek hamuru kıvamına gelecek )
- yağ
- istediğiniz kadar bal
- istediğiniz meyve

Bal ve meyve dışındaki herşeyi karıştırıp. Yağladığımız tavaya 1 kepçe koyup arkalı önlü kızartıyoruz. Hamur bitene kadar aynı işlemi tekrarlıyoruz. Diğer tarafta meyvalarımızı doğruyoruz. Üzerlerine bolca bal döküyoruz ve servis yapıyoruz. Enfesssss ama neden çikolata yok yaaa..

28 Nisan 2012 Cumartesi

Çikolata Soslu Mozaik Pasta

Çocukluğumuzun efsane pastası hiç yapmadığım ama bulduğumda severek yediğim bu pastayı yapmanın vakti gelmişti o gün bugünmüş :) Kardeşimin sabahtan beri kalpli kurabiye yaptırma telaşının içinde bir ara bulup kısa sürede bu pastayı yaptım. Pişirme, karıştırma v.s derdi olmadığı için çok pratik zahmetsiz ve birçok tatlıdan da daha lezzetli. Afiyet olsunnn... Çok lezzetli oldu bu ama ya yememem lazım :) 

Malzemeler

- 2 paket çift kavrulmuş petibör
- 1 büyük paket kakao
- 6 çorba kaşığı toz şeker
- Aldığı kadar süt

Ganaj Sos

- 1 paket krema
- 200 gr bitter çikolata

Petibörleri irice kırıyoruz. Kakao ve toz şekeri petibörlerin üzerine serpiştirip hamur kıvamına gelene kadar süt döküyoruz.Bir yandan kaşıkla karıştırıyoruz. Diğer yandan küçük bir tencerede kremayı ısıtıp ocaktan alıyoruz çikolataları kırıp içine atıyoruz. Homojen bir kıvam elde edenen kadar karıştırıp bir kenara alıyoruz. Ben yuvarlak bir kase kullandım daha şık duracağını düşünerek. Cam kasenin içine streç film ile kaplayıp petibörlü karışımı döküyoruz ilk daha sonra ganajı döküp buzluğa kaldırıp 2-3 saat bekletiyoruz. Pastamızı tabağa ters çevirip çıkartıyoruz üzerine dövülmüş fındık serpiştirip  servis ediyoruz. :))


Lor Peyniri

Başlığı görünce daha neler falan dediyseniz teessüf ederim J Yapılışı inanılmaz kolay bir lor peyniri tarifi bu. Hem de çok lezzetli daha doğrusu tuzsuz ve yağsız peynir sevenler için ama bu şekilde peynir sevmeyenler için çok değişik tüketim alternatifleri olabilir nasıl mı mesela sıcak kızarmış ekmek üzerine sürdüğünüz lor peyniri onunda üzerine bal ya da reçel... hımm seslerini duyar gibiyim J inanın kaymak gibi bir tadı var ve rejim yapanlar için çok sağlıklı hafif bir kahvaltı seçeneği.  Ben sürekli rejimde olduğum için bu peynir benim için vazgeçilmez olacak . Tarif için Süheyla Teyzeme teşekkürler... J


-         2 Litre süt
-         2 tatlı kaşığı limon tuzu



Sütün tamamını ( Süheyla Teyze açık sütle yapmıştı o yüzden çok lezzetliydi fakat pastörize sütle aynı tadı yakalamayacağımı düşündüğüm için sütümü açık süte tat olarak en yakın olan Atatürk Orman Çiftliğinden aldım ) büyük bir tencereye alıyoruz kaynayınca içine limon tuzunu katıp karıştırıyoruz. Bir taşım kaynadıktan sonra altını kapatıp süzüyoruz. Süzgeçte de 5-10 dakika bekletelim tüm suyunu bıraksın. İşte bu kadar yemeğe hazırdır üzerine çörek otu serperek servis edebilirsiniz.

25 Nisan 2012 Çarşamba

Zeytinyağlı Pırasa

Serin bir yaz yemeği. Ben ege tipi beslenmeyi çok seviyorum. Yemekte bir zeytinyağlı birazda ekmek olsun keyfime diyecek yoktur ama çoğu insan çok şaşırıyor öyle yemek sofrası mı olur diye. Ben çok mutluyum pırasada mutlu benimle olmaktan J




Malzemeler

-         3/4 uzun pırasa
-         3/4 havuç
-         3-4 çorba kaşığı zeytinyağı
-         1 avuç pirinç
-         1 kesme şeker
-         Tuz
-         2 su bardağı su


Pırasayı ve havucu temizleyip parmak kalınlığında halka halka kesiyoruz. Pirinç hariç tüm malzemeyi tenceremize alıyoruz. Pişmeye bırakıyoruz biraz uzun sürede pişiyor bu sebze o yüzden sık sık suyunu takip etmek lazım, azaldıkça sıcak su ekleyelim. Pırasanın pişmesine yakın pirinçleri koyalım onlarda piştikten sonra ılımaya bırakalım servis ederken limon eklemeyi unutmayın J

24 Nisan 2012 Salı

Pratik Patlıcan Kebabı

Bizimkiler yazlık sezonu bu sene erken açtı. Evde anne olmayınca daha çok yemek yapmak gerekiyor haliyle. Tabi bu benim işime yaradı ne kadar da yemek yapacağım desem de evde annenin olması bir rahatlık veriyor insana J Şimdi iş başa düştü. İşten gelip kısa sürede lezzetli bir yemek yapmak isteyen kişiler için ideal bir tarif. Toplam 30-40 dakikada tabağınızda hazır duruma gelebiliyor. Lezzeti de kardeşim ve Mertcan tarafından onaylandı. Bende pek beğendim ne yalan söyleyeyim J Hadi afiyet olsun...


Malzemeler ( Köfte için )

-         1/2 Kg. Köftelik Kıyma
-         1,5 Su Bardağı (İnce Çekilmiş) Bayat Ekmek
-         1 Orta Boy Soğan (Rendelenmiş)
-         1 Adet Yumurta
-         1 Çay Kaşığı Karabiber
-         1 Çay Kaşığı Kekik
-         1,5 Çay Kaşığı Tuz
-         1 Çay Kaşığı Kimyon
-         1 Çay Kaşığı Köfte Baharı
-         8-9 Dal Maydanoz
-         3-4 Dal Taze Nane


Diğer Malzemeler

-         2 patlıcan
-         5 biber
-         3-4 adet domates
-         1 çorba kaşığı biber salçası
-         1 çorba kaşığı domates salçası
-         2 su bardağı su
-         Karabiber –tuz
-         2-3 çorba kaşığı zeytinyağı


Köftenin tüm malzemelerini karıştırıp köftemizi hazırlıyoruz. ( Köfteleri müsait olduğunuz bir gün yapıp buzluğa porsiyonlara ayırarak koyarsanız çok pratik olur ). Ben bu tarifte 8 adet köfte kullandım. Daha sonra patlıcanları alacalı kesip parmak kalınlığında kesiyoruz. Aynı şekilde domateslerin de kabukları soyup parmak kalınlığında kesiyoruz. Tenceremizin altında patlıcanlarımızı diziyoruz, üzerine köfteleri, onun üzerine domatesleri onun da üzerine J biberlerimizi koyuyoruz. 1 bardak suyun içine salçaları ve baharatları koyup homojen bir karışım elde ediyoruz. Güzelce yemeğin üzerinde gezdirerek döküyoruz. Sonra 1 bardak daha su ekliyoruz azıcıkta zeytinyağı gezdirip pişirmeye başlıyoruz. Yaklaşık 20-25 dakikada pişiyor. Pişmesine yakın tencerenin kapağını açarsanız suyunu çeker daha lezzetli olur. Yanına tereyağlı pilav şahane yakışır.

22 Nisan 2012 Pazar

Karışık Pizza


Bugün büyük bir derbi vardı malum ve bana maçı izlemek yasak neden? Uğursuzluk getiriyormuşum Fenerbahçe’ye J işin esprisini yapıyor sevgilim fakat bazen ben bile gerçeklik payı olabileceğini düşünmüyor değilim. (İyikide izlememişim 2-1 aldık maçı J ) Madem yasak bana maç izlemek bende kendimi  oyalayamak için futbol maçına yakışır bir menü hazırlamak istedim. Bu menüde ne olabilir tabiki Pizza J

Pizzayı çok çok severim hatta İtalya’ya nerdeyse sadece pizzalarını tatmak için gitmek istiyorum desem abartmış olmam. O yüzden bu kadar sevdiğim bir yemeği çok iyi yapmak en büyük isteğim. İnternette araştırırken Mezzaluna’nın Executive Şefi Antonio Lombardi’nin

( halen öyle mi bilmiyorum ) tarifini bulunca hemen denemek istedim. İlk denememe göre başarılı oldu arkadaşlar iştahla yediler. Tabi bir kaç eksiğim var onu tarifi anlatırken bahsedeceğim. Birde hamur açmak zormuş kollarım hamladı çok hırsla açmışım hamuru sanırım. Açılacaksın dedim sanaaa J

PİZZA HAMURU 

-          1 kg un
-          400 ml ılık su
-          Tuz
-          1 çorba kaşığı zeytinyağı
-          1 çorba kaşığı kuru maya
-          1 çorba kaşığı şeker 

DOMATES SOSU

-          5-6 adet domates rendesi
-          5-6 dış sarımsak
-          5-6 çorba kaşığı zeytinyağı
-          Kekik, fesleğen
-          Tuz



Tarife göre hamuru önceden hazırlayıp buzdolabında 1 gün bekletmenizi söylüyor fakat benim fazla zamanım olmadığı için sabahtan hazırladım hamuru yapmadan bir saat öncede oda sıcaklığında beklettim. Şimdi bu kısa bilgiden sonra hamurun yapımına geçelim. Ilık suyun içine mayayı, şekeri koyup mayanın harekete geçmesini bekleyelim yaklaşık bir 15-20 dakika kadar. Daha sonra karışıma zeytinyağı, tuzu ekleyip, derin bir kaba koyduğumuz 1 kg unun üzerine dökelim pürüzsüz bir hamur kıvamına gelene kadar yoğuralım. Ben ilk hamur denemem olduğu için hamuru homojen bir kıvama getirene kadar zorlandım açıkcası J

( uğur’un yumrukları yaptığı katkıya ayrıca teşekkür ederim J ). Eveet hamuru hazırladık üzerine streç çekip dolaba kaldırdık. ( sanırım bir dahakine dolaba kaldırmayacağım soğudu için baya sertleşmişti açmak bir hayli zor oldu ).

Şimdi hamurumuzun tabanına süreceğimiz domates sosunun yapalım. Domateslerin kabuklarını soyup rendeliyoruz. İlk önce tavaya zeytinyağı ve rendelenmiş sarımsakları koyalım yağın içine sarımsakların tadı geçtikten sonra domatesleri ve baharatları ekliyoruz 10-15 dakika kavurduktan sonra ocaktan alıyoruz.

1 saat önce dolaptan çıkardığımız hamuru unladığımız tezgahta istediğimiz kalınlığı gelene kadar açıyoruz . ( bence ince olması daha lezzetli oluyor ). Tepsimizi zeytinyağı ile yağlayıp hamuru tepsiye koyuyoruz üstüne hazırladığımız domates sosunu bolca sürüyoruz.

Şimdi işin en zevkli kısmı Pizzamızı bu aşamaya getirdikten sonra özgürsünüz. İstediğiniz her şeyi üzerine koyabilirsiniz. ( sucuk, sosis, salam, mantar, kabak, patlıcan, biber, soğan, domates, deniz ürünleri, et, tavuk, zeytin, peynir çeşitleri v.s ) Ben etçil bir arkadaş grubuna sahip olduğum için sucuk,salam,sosis,zeytin ve mantar kullandım. Malzemeleri istediğiniz gibi doğrayıp pizzanın üstüne diziyoruz. 200 derecelik fırında yaklaşık 30 dakika kadar pişiriyoruz. Piştikten sonra bolca rendelediğimiz kaşarı ( yine dediğim gibi her türlü peynir ekleyebilirsiniz üzerine ) pizzayı fırından çıkarmadan önce üstüne koyup eriyene kadar bekliyoruz. Sonrada bayılana kadar yiyoruz J

21 Nisan 2012 Cumartesi

Tavuklu Wrap

Bugün 3 günlük tatilimin ilk günü havanın git gelleri benim ruh halime uymasada bu keyifli günün akşamında dostlarımla bir yemek yemek günü daha da keyiflendirdi açıkcası. Handenin " bana şöyle ilginç birşeyler yap " demesi ile kolları sıvadım :) ilginç birşeyler yaptım bende. Cumartesi akşamımızın enfes yemeği :) Biraz kalorili bir yemek oldu sporum boşa gitti ne yazık ki :(


Mazlemeler

- 5 lavaş
- 5 kemiksiz ve derisiz tavuk butu
- 1 kg mantar
- 3 çorba kaşığı chili sos
- 2 çorba kaşığı soya sosu
- 2 çorba kaşığı yağ
- 1 paket krema
- 5 domates rendesi
- Dil peyniri veya kaşar
- Tuz, karabiber

İlk önce tavuklarımızı iri bir şekilde küp küp doğruyoruz. Yağımızı, baharatlarımızı ve chili/ soya soslarımızı ekleyerek tavuklarımızı kavuruyoruz. Pişmeye yakın yıkayıp irice doğradığımız mantarlarımızı ekliyoruz. İlk etapta çok su bırakıyorlar bıraktığı suyu çekene kadar bekliyoruz. En son tüm suyunu çeken tavuklu karışıma kremayı ekleyip hemen altını kapatıyoruz. İç malzemeyi lavaşa koyup yaprak sarması gibi sarıyoruz. 5 içinde aynı işlemi yapıp borcama yerleştiriyoruz. En son üstlerine püre kıvamına getirdiğimiz domates sosunu döküp kızarmaları için 250 dereceye getirdiğimiz fırına koyuyoruz. Üzerleri kızardığı zaman ki bu yaklaşık 15 - 20 dakikanızı alıyor peynirlerinizi ekleyip eriyene kadar bekliyoruz. Ve sonunda bitti :)) İnanın çok lezzetli oldu :) Afiyet olsunnnn






Kıtır Atıştırmalık

Bu görmüş olduğunuz basit parti atıştırmalığı tam bir lezzet bombası o gün az yapmışım millet yemesede yesem diye kolladım valla :) ve partimdeki en beğenilen parça olduğunu itiraf etmeliyim. Yapımına gelince....
- 2-3 adet Lavaş ( Marketlerde satılanlardan )
- 1 paket Mantar
- 1 orta boy Soğan
- 2-3 çorba kaşığı Soya sosu
- 1 paket Hazır krema
- taze nane
- Zeytinyağı
- 1 çorba kaşığı biber salçası
- 1 çay kaşığı toz şeker

Lavaşları üçgen şeklinde kesiyorsunuz. Ayrı bir kapta göz kararı zeytinyağı, biber salçasını ekleyip lavaşların üzerine fırça ile sürüyorsunuz. Lavaşların hepsini fırına atıyorsunuz ta ki üzerleri kızarana kadar kalıyorlar. Onlar kızarırken biz ayrı biyerde diğer malzemelerimizi hazırlıyoruz.Soğanı piyaz yapar gibi uzun uzun doğrayalım zeytınyağı, soya sosu ve birazcıkta toz şeker koyup soğanımızı karamalize edelim. Hafif piştiklerinde mantalarımızı koyalım suyunu bırakıp çekene kadar pişirelim. Cipslerimizin üzerine koyacağımız malzememiz hazır. Lavaşlarda bu sırada Çıtır çıtır olmuştur onları fırından çıkarılım. Soğuduktan sonra tüm cipslerin üzerine malzemeyi pay edelim. Hazır kremadan da birer çay kaşığı üzerlerine koyalım en son dokunuş olarak birer taze nane ile süsleyelim.
Bitti bu kadar :) afiyet olsunnn...

19 Nisan 2012 Perşembe

Cupcake Kursu

Çok eğlenceli bir kursa katıldım bu akşam Caddebostan Çikolata Fabrikasında 3 saat boyunca tüm sıkıntılarımızı unutup gül nasıl yapılır bu yaprağın ucu olmadı gibi ufak tefek şeylere takılarak geçirdik akşamımızı Handem ile birlikte.  Gittiğimizde kekler hazırdı bize sadece şeker hamurundan ve renkli kremalardan süslemek kalmıştı. Biraz bel ağrısı ile birlikte 6 şirin cupcakemiz oldu.. ta ta taammmm :)



Browni

İlk yemek tarifime en sık yaptığım kek ile başlamak istedim risk almayalım değil mi? :)
Sevgilimin en sevdiği kekin gizli tarİfini sizle paylaşmak isterim sevgiliniz size daha çok aşık olsun diye.
Ne demişler bir erkeğin kalbine giden en kısa yol midesiymiş heleki benimki gibi tatlı aşığı biriyse çok daha kısa :)
Bu kekin yapımı çok kısa ve çok pratik en beceriksiz
olduğunu düşünen biri bile bu keki yapabilir hemde hiç korkmadan. Arkanızdayım kızlar yaptıktan ve sevgilinizin yüz ifadesinden sonra bana bir yorum yazarsınız bir zahmet :) KOlay gelsin....


Malzemeler
  • 4 yumurta
  • 1,5 su bardağı süt
  • 1 su bardağı yağ
  • 2 su bardağı şeker
  • 2 paket vanilya
  • 1 paket ( 50 gr ) kakao
buraya kadar hepsini karıştır 1 bardak ayır ( süt ilave edebilirsin daha ıslak olması için )
  • 1 paket kabartma tozu
  • 2 - 2,5 bardak kadar un
isteğe bağlı olarak damla çikolata - dövülmüş fındık konulabilir.
hepsini karıştır.180 derece fırında ( önceden ısıtılmış olmalı ) 30- 40 dakika kadar pişir( piştiğini nasıl mi anlayacağın bıçak batırdığında bıçakta hiçbir sıvı belirtisi olmayacak )
sıcakken dilimleyip önceden ayırdığınız karışımı eşit şekilde paylaştırıp ılık servis yapabilirisiniz.
yaz ayları yanında vanilyalı dondurma ile şahane olur.

18 Nisan 2012 Çarşamba

Ben Geldimmm...

Bu blogu bir anda verdiğim bir kararla açtım. Yemek yapmak her zaman benim en büyük tutkum olmuştur. Yeni tarifler deneyeyim, sevdiklerim yaptılarımı yesinler onların gözlerinin içine bakayım şahane olmuş desinler - çok mütevaziyim :) - ben mutluluktan uçayım falan filan.
Hatta bu bende öyle bir tutku ki hep yemek yapabileceğim bir işim olsun istedim küçük bir cafe fazla değil 3-5 masa, tutkuyla benim yemeklerimi yemeğe gelen bir kaç müşteri. Bunu düşünmek bile içimi ısıtıyor bir çok zorluğa belki bu uğurda katlanıyorum. Fakat bu koşturmanın içinde farkettım ki yemek tutkum için hiç bir şey yapmıyorum sadece hayal kuruyorum bir gün böyle böyle olacak diye, ama para biriktirmenin dışında daha fazla şeyler yapmam gerektiğini sevgilimle yaptığım bir konuşma sonrasında farkettim. Serkan ile bu konuyu konuşurken benim bu tutkumu pek inandırıcı bulmadı sebebide çok açıktı aslında ben o kadarda yemek yapmıyordum senede belki 20-30 yemek yapmakla bir gelişim gösteremezdim itiraf edeyim ilk önce Serkan'a kırıldım bana neden inanmıyor diye ama sonra bunu bir başkasına değil ilk önce kendime inandırmam ve ispatlamam gerektiğinin farkına vardım. Çünkü farkında olmadan bende inancımı kaybetmiştim. O yüzdendir ki bu blogla kendime olan inancımı tekrar kazanmamı, gelişimimi, heyecanımı takip edebilirisiniz. Buraya her yaptığım yemeği bu konudaki her heyecanımı bu yolda başımdan geçen olayları kısacası benle ilgili herşeyi bulacaksınız.
( şuan beni tanımıyorsunuz neden merak edesiniz biliyorum fakat beni bir tutkun olarak görün )
Sizinde içinizde bir yerlerde yemek ile ilgili bir heyecan kırıntınız varsa beni Duygu olarak değil yemek tutkunu olan deli bir kız olarak takip edin ve destek verin.... :)